“Evet Biz Bu İşin Hakkını Veriyoruz!” Diyebiliyor musunuz?

İnsanoğlu tabiatı gereği her zaman en iyiye, en güzele, en faydalıya ulaşmaya çalışmaktadır. Hayatını en üst “kalitede” sürdürme isteği, insanları çeşitli arayışlara itmektedir.

Eğitim, günümüzde insanların ekonomik, sosyal ve psikolojik durumunu etkileyen başlıca unsur konumundadır. Bindiğiniz arabadan, oturduğunuz eve, arkadaş çevrenize hatta evleneceğiniz kişiye kadar neredeyse tüm hayatınız, aldığınız eğitime ve o eğitimin sonucunda yaptığınız işe göre şekillenmektedir. Bu kadar “hayati” bir konuda hizmet vermeyi düşünen bir kurumun/kişinin öncelikle “neye kalkıştığının farkında olması lazım.

1-İyi olan kazansın!

Başarılı olmak, her zaman arzu edilen bir sonuçtur ve bunun için bazı şartların uygun olması gerekir. İşini severek yapmak bu şartlardan biridir.

Eğer yaptığınız işi gerçekten seviyorsanız ve işinizin hakkını veriyorsanız en önemli engellerden birini aşmışsınız demektir.

Özellikle son on yılda özel eğitim kurumlarının sayısı inanılmaz bir hızla arttı. Ama rekabet düşünüldüğü kadar kötü bir şey değildir.

Çünkü sektör içinde ortaya çıkan rekabet ortamı bir anlamda dezavantaj gibi görünürken aslında “krizi fırsata çevirme” imkanı da sunmuş oluyor. Bu durumda iyi olan kazanıyor ki zaten iyi olan kazansın!

2- Yaptığınızı beğeniyor musunuz?

Eğitim fakültelerinde öğretmen adaylarına, “siz çocuğunuzun sizin gibi bir öğretmeni olsun ister misiniz?” sorusu sorulur. Bu sorunun amacı hem empati duygusu geliştirmek hem de mesleğin hakkını vermek gerektiğini vurgulamaktır.

Çünkü eğitim sektörünün malzemesi insandır ve yapılan hataların telafisi çok zordur. İdealist ve mükemmeliyetçi bir yaklaşımla bu işi yapmak gerekir. Bunun için de “günün sonunda” gönül rahatlığıyla “evet biz bu işin hakkını veriyoruz” diyebilmeniz lazım.

Gerçekten işini iyi yapıyor olmak çok önemli ama yetmiyor maalesef. Ayrıca;

-Beyin fırtınasına zaman ayırın

-Firmanız(kurumunuz) için yeni fikirler üretin.

-Diğer firmaların(kurumların) ne yaptığına odaklanmayı bırakın.

Farklı olma cesaretini göstermek sanıldığı kadar zor değil. Bunu 5 kolay adımda yapabilirsiniz.

  • En iyi ve en güçlü yönlerinizi belirleyin.
  • Farklılıklarınızı ve avantajlı yönlerinizi nasıl duyuracağınıza karar verin.
  • Potansiyel ve mevcut kitlenizin sizi nasıl bulduklarını ve sizi seçme nedenlerini sorun.
  • İlk üç adımda topladığınız bilgilerle ileriye dönük planlamalar yapın.
  • Planlamalarınız uygulanabilir olsun ve mutlaka uygulayın.

Uzun vadede işini severek ve önemseyerek yapan ve realiteleri göz ardı etmeden “idealist” bir duruş sergileyen kişi ve kurumların başarılı olması kaçınılmazdır.

“Harika işler yapabilmenin tek yolu, yaptığın işi sevmektir.” Steve Jobs

İbrahim SEYLAN

 

-

WhatsApp chat